2023 Vizyon Belgesinin çeşitli sunumlarla tanıtıldığı toplantıda, Milli Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Ziya Selçuk Vizyon Belgesinin felsefesi üzerine uzun bir konuşma yaptı. Toplantıların amacının yüz yüze görüşmek, temas etmek olduğunu ifade eden bakanımız vizyon belgesinin açıklanmasına yönelik beklentilerin bu toplantının sebebi olduğunu belirtti.

Değişimi öncelikle okul müdürlerinin lider sıfatıyla benimsemelerinin, ilerlemenin ve gelişmenin temeli olduğunu söyleyen Bakanımız, eğitimde “Hepimiz” ifadesiyle konuşmanın önemine vurgu yaptı.

“Bir çocuğun hayatına dokunmak büyük bir iş, vebali olan bir iş” diyerek eğitimin mukaddes yanından bahsetti. Türkiye’nin Dünya’da iyi bir yerde olabilmesi için en doğru çözümün eğitimden geçtiğini belirtirken dünyanın gelişim serüveninde 1. Kırılma (Tarım), 2. Kırılma (Sanayi), 3. Kırılma (Bilgi) dönemlerinden sonra 4. Kırılma (Tekillik) dönemine gelindiğinin bilincinde olarak hareket etmemiz gerektiğini vurguladı. Bu dönemin hızlı ve dönüştürücü bir dönem olması insanları efendiler ve köleler olarak sınıflandırma sürecinde Türkiye’yi köle yapmaya çalışanlara karşı çocukları en iyi şekilde hazırlamamız gerekir dedi.

Eğitim “Evrensel ve Milli” olmalıdır derken Dünyanın kabul ettiği tüm değerleri kabul etmenin mümkün olmadığını, modernliğin millilikle birleştirildiğinde doğru bir gelişim sağlanacağını bu yüzden de müfredatta geleneksel sanatlara, milli değerlere büyük önem verildiğini belirttiklerini açıkladı.

“Nasıl ki çayın demlenmek, tohumun çatlamak için süreye ihtiyacı varsa eğitimdeki adımların gelişime dönüşmesi için süreye ihtiyaç vardır. Eğitim sürecinde öğrenciyi tedirgin etmek vebaldir. Her çocuk eğitime başlarken nasıl bitireceğini bilmelidir. Bu anlayışla öncelikle sistemin gözden geçirilmesi, sistemlerin birbirinin üstüne inşa edilmesi gerekir. Herkes yeniden bir şey yaparsa sistem yükselemez. Bu yüzden değiştirelim değil geliştirelim anlayışıyla hareket etmeliyiz.” İfadeleriyle konuşmalarını sürdüren bakanımız, öğretmenlerin de daima kendilerini geliştirmeleri gerektiğini belirtti.

“Mezun oldum.” İfadesini doğru bulmadığını kendisinin de hala çeşitli eğitimler aldığını, değişimleri takip ettiğini belirtti. Modern ülkelerde sertifikaların, mesleki yeterliliklerin 2 yılda bir geçerliliğini yitirdiğini bu yüzden sürekli bir hizmetiçi eğitim anlayışının bulunduğu belirterek, eğitim camiasının bu gelişim modelini benimsemesi için çalışmaların yapıldığını belirtti. Öğretmenlerin eğitimle beslenerek gelişmeleri eğitime sunacakları hizmet kalitesinin artışının en önemli belirleyicisi olacağını vurguladı.

Eğitimde paradigma değişimi için çalışmaların yapıldığını, yeni paradigmalarda hizmetin birlikte başarmak anlamında kullanılması gerektiğini, makam sahibi olmanın önemsiz olduğunu, görevi hak edişin çocuğa dokunmakla, kurumunu geliştirmek ve kalkındırmakla olacağını vurgularken zor şartlarda çalışıp fark yaratmış, iyi ve özgün örneklerle görevini ifa etmiş eğitimcilerden örnekler verdi.

Okullar arasındaki farkın azaltılmasının da vizyonun önemli noktalarından biri olduğunu belirtirken, fark azalırsa sınavlar önemsizleşir, ifadeleriyle tamamladı.

Tüm eğitimcilerimizden, heyecanlarının, hayallerinin, cesaretlerinin, ilhamlarının olmasını beklediğini belirtirken, bunlar yoksa çocuğa dokunmayın diyen Bakanımız “Okul dünyaya meydan okuma yeridir, okulu sıradanlaştırmayınız.” İfadeleriyle aktif bir liderlik beklentisi içerisinde olduğunu belirtti.

Milli Eğitim Bakanımız sözlerini “EĞİTİM TÜRKİYE’NİN SORUNU DEĞİL, TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ÇÖZÜMÜDÜR.”diyerek tamamladı.

Çözüm Merhamet ve Şefkatle ve herkes için Adalet ilkesiyle olur diyerek, Gayretin de Tevfik olacağını belirtti.

İlgiyle takip edilen konuşmasının bitiminde çalışma arkadaşlarını tek tek isimlerini okuyarak sahneye çağırdı ve katılımcılara teşekkür etti.

Program Sayın Bakanımızın özçekim yapmasıyla son buldu.